
Sema Suna Sarın / Öğretmen
Minik kuş ilk defa uçacaktı. Bunun için uzun süredir annesi ve kardeşleriyle birlikte yaşadığı yuvanın üzerine kondurulmuş ağacın irice bir dalından kendini aşağı bırakıverdi. Annesi her zamanki gibi yanındaydı. Çiseleyen Yağmur dinmiş, güneş ışıklarını yeryüzüne yollamış ve masmavi gökler rengarenk kuşağını bağlamış bulutların arkasından aşağılara uzanmıştı.
Gökkuşağını görünce “cik cik” diye çığlık attı minik kuş. Bugün çok aydınlık ve renkli bir gün olacaktı. Minik kuş daldan aşağı doğru ilk kanatlarini çırparken önce korkmuş sonra da annesinin yanında görünce korkusu kayboluvermişti. Yuvanın etrafında, ağacın üstünde, çiçeklerin yanında kanat çırpıp uçtuktan ve neşeyle şakıdıktan annesinden öğrendiği gibi kanatlarını genişçe açarak yavaşça toprağa indiğinde başarmanın mutluluğu ile çığlık attı kendi etrafında daireler çizerek zıplamaya başladı.
“Bir kere yaptın mı hep yaparsın” dedi annesi ikisi de çok mutluydular minik kuş heyecanla tekrar dallara doğru uçtu sonra aşağı indi tekrar yukarı uçtu tekrar aşağı annesinin yanına indi.
Artık tek başına uçabiliyordu. Başarmak bir kere yapmaktı, sonra hep başarı geliyordu. Minik kuş annesinin sözünü tekrar hatırladı ve mutlu oldu.
Minik kuş uçup dururken kendi yuvalarının bulunduğu ağaçtan biraz daha uzaktaki ağacın altında bir hareket gördü. O da ne öyle! Kocaman kanatları olan kocaman dişleri, gagası, tırnakları olan bu kuştu bu. Ama kendilerine hiç benzemiyordu.
Ağaçtan bir yavru kuş düşmüş çırpınıyordu, kocaman korkunç kuş da ona saldırıyordu.
Minik kuş çok üzüldü uzaktan korkuyla seyretti olanları. annesi geldi yanına o “kartal” dedi. “ buraların efendisidir, her şey ondan sorulur çok uzaktan her şeyi görebilir keskin gözleriyle” dedi. Minik kuş olup biteni annesinin kanatları altından nefesini tutmuş seyrediyordu. Kartal efendi sivri, korkunç gagasıyla Yavrukuşa saldırı hamleleri yapıyor, durmadan etrafında dolanıyordu. Yavru kuş tir tir titriyordu acı acı bağırıyordu. Bedenine yapışık kanatlarini açmaya çalışıyordu tekrar tekrar tekrar kanatlarini açıp çırpmaya başladı kartal. Biraz sonra kartal hızla bir hamle yapıp üzerine atladı yavru kuşun ancak yavru kuş bir çığlıkla kanatlarını yapışık bedeninden kurtardı ve gökyüzüne doğru doğru pır pır ederek uçmaya başladı uçtu uçtu gözden kaybolana kadar uçtu ve ağacın en tepesindeki yuvasına gidip saklandı.Korkudan kalbi çıkacak gibiydi nefes alamıyordu tir tir titriyordu olanları ürperti ile seyreden minik kuş annesi de uçarak yuvalarına çıktılar. “Gördüklerin iyi bir hayat dersi oldu” dedi annesi. “hayat bazen kolayca, annenin yardımı ile öğretir nasıl uçacağını” dedi. “Bazen de saldırılar ile uçmayı öğrenirsin” dedi minik kuş zorlukların ve saldırıların başarının ve gelişmenin bir yolu olduğunu anlamıştı böylece engellerde pes etmeyip mücadele etmeyi sürdürmek gerektiğini öğrendi bu dersle.
Yavru kuşu başarısı için takdir etti.
Onu kutladı pes etmediği için çok mutlu olmuştu.
Bu masaldan ne anlayacağız sevgili küçükler, unutmayın bu hayatta her zaman annemizin kollarında olmayacağız. Zorluklar ile yalnız mücadele etmek zorunda kaldığımız da, vazgeçmez ve tekrar tekrar yeni yollar arar kendimize daima fırsat verirsek engeller kalkar ve yollar açılır.