
Bir varmış bir yokmuş
Evvel zaman kalbur saman
Ben giyerim yeşil kaftan
Dilimde türkü elimde tütsü
Gezinirim kaplumbağa üstü
Vardım geldim Ormana
Kaçışıyorlar yol ayrımında
Çığlık çığlığa hepsi
Alev topları her yanda
Başladım söndürmeye
Elimden geldiğince
Dilimde zikirle
Bitmeyecek bir ümitle
Kondum bir ağaç kovuğuna
Bakındım ardıma
Yılanlar derileriyle
Tutunmuşlar dallara
Karınca terki diyar eylemiş
Göçmüş gurbet kuşları
Savurmuş tüyleri gün boyu
Birden masallar geldi aklıma
Yazmıyordu kadim bilgiler
Tilkiler kürklerini döktüğünde
Bir düzen çabuk değişince
Dallar küle dönüştüğünde
Ben havva kızı ne yapmalı
Uzaklarda bir yerde
Beyaz pelerinli tuhaf biri
Dolaşıyordu çevreyi
Dilinde garip bir narayla
Söylüyordu usulca
“Yazık oldu canlara
Yeniden ruhu nasıl üflemeli”
Güvercin oldum uçtum göğe
Yanmamış bir toprak dibine
Kalbimi bıraktım patiler izinde
Söz verdim kendime
Yeşillidir yüreğim
Devran döndüğünce
Bir şair çınlar kulağımda
Nerede bir can ölse
Oralı benim
Hüzünlüyüm şu ara
Daha neler göreceğiz bu diyarda!…